:)
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

:)

caDDe soqq .. )
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Mehmet Akif Ersoy / Ezanlar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ChaoS




Mesaj Sayısı : 181
Kayıt tarihi : 11/07/07

Mehmet Akif Ersoy / Ezanlar Empty
MesajKonu: Mehmet Akif Ersoy / Ezanlar   Mehmet Akif Ersoy / Ezanlar Icon_minitimeC.tesi Tem. 14, 2007 7:51 am

"İhtilaf ı metâli' sebebiyle küre üzerinde
ezansız zaman yoktur"

Zaman geçmez ki yüz binlerce kalbin vecd-i sekrânı,
Zeminden yükselip, göklerde vahdetzâr-ı Yezdân-ı
Ararken, dehşet-âkîn etmesin bir sayha vicdânı.
Ne lâhûtî sadâ "llâhu ekber!" sarsıyor cânı...
Bu birgülbank-i Hak'tır, çok mudur inletse ekvânı?

Bu lâhûtî sadâ çıktıkça cûşa-cûş olup yerden,
İner esrâr-ı kudret kibriyâ tavrıyle göklerden.
Bütün âheng-i hilkat yâd ederken Hakk'ı ezberden,
Vicâhî feyz alır artık o nûru'n-nûr-i ezherden:
Hüveydâ şimdi cânandır seherden, şâm-ı esmerden!

Seher vaktinde mevcûdât, nûşîn hâb içindeyken,
Bu rûhânî nevâ âfâkı mevcâ-mevc edip birden;
Muhîtin kalb-i hâmûşunda başlar bir hazin şîven.
Bakarsın her taraf zulmet, fakat bir zulmet-i rûşen!
Semâ bîdâr, her yıldız Cemâlu'llâh'a bir revzen.

Maîşet kayd-ı can fersâsının mahkûmu, bîzân,
Bütün bîçâreler gündüz bu yâd-ı merhametkân,
Duyar sermest olur görmüş kadar ferdâ-yı Dîdâr'ı!
O neşveyle, yorulmak şöyle dursun, en ağır bârı,
Sürükler görmeden, göstermeden yılgınlık âsârı.

Güneş mağrib-güzîn olmuş semâ esmer, ufuk gülgûn;
Zaman durgun, zemin muğber, cihan dembeste, can mahzûn;
Gariblik rû-nümâ yer yer, sükûnet dembedem efzûn...
Bakarsın bir de gülbank-i İlâhiden dolup gerdûn,
O tenhayî-i sevdâvî olur Allâh ile meskûn!

İnip vaktâ ki leylin dest-i istîlâsı gabrâya,
Serer dünyâya zulmetten adem çeklinde bir sâye;
Nazar medhûş, müstağrak giderken zîr ü bâlâya.
Döner, "Allâhu ekber" cûşu yükseldikçe Mevlâ'ya,
O muzlim sîne-i hilkat tecellîzâr-ı Sînâ ya!


Senin, dem geçmiyor, yâdınla leb-rîz olmadan eb'âd!
Ne müdhiş saltanat yâ Rab, nasıl âsûde istibdâd!
O istibdâda hürmettir ezanlar, subhalar, evrâd...
Hayır, sen rûh-i rahmetsin, bu sesler senden ister dâd,
Verir miydin, eğer dâd etmesen, feryâda isti'dâd?
***
Gunûde rûh-i tabîat samîm-i zulmette...
Sitâreler bile bâlâ-yı sermediyyette,
Yavaş yavaş uyumak istiyor yumup gözünü;
Seher semâlann altında, açmıyor yüzünü.
Firâş-ı leylde dinmiş bütün enîn-i hayat,
Ridâ-bedûş-i sükûnet önümde hep safahat.
Görüp muhîtimi dalgın hamûş bir vecde,
O hâli ben de temâşâya daldım âsûde.
Nigâhı mest ediyorken bu levha-i mahmûr,
Ufukta yükselerek bir sadâ yı dûrâ-dûr,
Yayıldı rûy-i zemînin o anda her yerine,
Sokuldu leyl-i ketûmun bütün serâirine.
Cihân-ı nâimi kaldırdı, bî-karâr etti,
Zalâm içinde ne âlemler âşikâr etti!
O yükselen sesi tekrîre başlayıp eb'âd,
Duyuldu sîne-i şebden medîd bir feıyâd.
Semâya çıktı o feryâd, âh-ı ümmet olup!
Semâdan indi o feıyâd, rûh-i rahmet olup!
Uzaktan andırıyorken, demin, heyûlâyı;
Semâ'hâne-i leylin birer küçük nâyı
Gibiydi şimdi hayâlimde her menâr-ı mehîb...
O taş yürekte bu sûzişli nağmeler ne garîb!
O nây pârelerin sonra hepsi hem-dem olup,
Uyandı rûh-i sükûnette bir azîm âşûb.
Coşunca âlem-i câmidde sayha-i tehlîl,
Minâreler bana gelmişti sûr-i İsrafil:
Muhîte çekmiş iken dest-i şeb, ridâ-yı memât;
Uyandı karşıki evlerde lem'a lem'a hayât.
Uyandı sonra avâlim, uyandı rûh-i sabâh;
Uyandı hâb-ı ademden birer birer eşbâh;
Uyandı bende de birşeb-çerağ-ı zulmet-sûz,
Ki tâ ebed olacak feyz-i Hak'la sîne-firûz.
Tasavvur eylemem artık zevâl o meş'a1 için...
Meğer ki nûr-i İlâhi ufûl edip gitsin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mehmet Akif Ersoy / Ezanlar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
:) :: DİN ve İSLAMİYET DÜNYASI :: Dini Konular :: İlahiler-
Buraya geçin: